Merhaba arkadaşlar, öncelikle uzun bir süreden sonra bu yazıyı kaleme almamın sebebi yaz tatilinde bilgisayarımla arama biraz mesafe koymamdan kaynaklanıyor olması ve yazın yaptığım memleket yolculuğunda dikkatimi çeken hususun hız limitleri olması.Nasıl mı?
Genelde yurt dışından gelen yurttaşlarımızın “avrupada bir yaya adımını yola attı mı? arabalar hemen durur!”,”hız limitlerine herkes uyar!”,”kırmızı ışık ihlali yoktur” vs. gibi söylemlerini ya birinci ağızdan, yada öyle veya böyle duymuşuzdur. Fakat benim takıldığım nokta ise ülkemizde bu kural tanımamazlığın sebebi nedir ki?

Uzun araştırmalar sonucu ülkemizdeki bu kurallara uymamanın temel sebebini bulmuş bulunmaktayım 🙂 Tabi işin şakası ama uzun lafın kısası; kural tanımamazlığın sebebi: Hız limitleri. Nasıl mı? bizzat kendi gözlemlemem, yolun fiziki durumu müsait, herhangi bir yerleşim yerine yakın değiliz, maksimum hız 30km. Çift şeritli yol, şehir içi diye belirtilen ama şehrin dışından geçen yol hız limiti 50km, vs. vs. Peki biz eğer bu limitlere uyarsak hem çok yavaş gideceğiz, hemde yanımızdan süratle geçenlere bakarak kendimizi kötü hissedeceğiz.Çünkü hızlı geçenlere de bir yaptırım yok. Bence mesele işte bu kadar da az değil, asıl mesele insan buralarda 30km yazan yerde 70km ile gidilebildiğini gördüğünde, 50km yazan yerde 90km ile gidebildiğini gördüğünde; polisin, radarın olmadığı yerde bu kurallara uymuyor. Sonrasında her bir kural tanımamazlığı zamanla kural tanımamazlık halini alarak trafik canavarlılığın yanında gerçek hayatta da “Kural tanımamazlık fıtrat haline geliyor”.
Acizane tavsiyem nedir diyecek olursak. Hız tabelalarındaki limitlerden başlayarak hız limitlerinin tekrardan gözden geçirilmesi, hız limitlerine ve kurallara uymayanın cezasının ertelenmeden ama herkese eşit ve adil verilmesi. Belki ilerleyen neslin eğer bir kural konulduysa bunun karşılığı mutlaka olacaktır kaidesini kafasında oturmasına vesile olacaktır diyerek sözlerimi bitiriyorum.

Yorumlar

Yorum